İş Leasing, bir önceki yıldan deneyimlediği zorlu pandemi şartlarını güçlü öngörüleriyle fırsata çevirdiği 2021 yılında da, KOBİ’lere ve reel sektöre güçlü destek vererek ekonomiye katkısını perçinlemiştir.
Murat Bilgiç
Yönetim Kurulu Başkanı
Değerli paydaşlarımız,
İş Leasing’in başarılı bir performans sergilediği 2021 yılına ait sonuçlarımızı arz eden, Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak hazırlanmış faaliyet raporumuzu, finansal tablolarımızı ve kâr dağıtım önerimizi değerlendirme ve onaylarınıza sunmadan önce, dünya ve ülkemizdeki ekonomik ortam ile sektörümüzün görünümü ve İş Leasing’in piyasadaki konumuna ilişkin kısa bir değerlendirmeyi paylaşmak isterim.
Pandemi ekonomik gündemin ilk maddesi olmayı sürdürdü.
2021 yılı küresel boyutta aşılama çalışmalarının hız kazandığı, yılın ilk yarısında normalleşme ve büyüme eğiliminin yakalandığı, virüsün yeni varyantlarla etkisini göstermesi ve dönemsel olarak uygulanan önlem ve kısıtlamalar sonrası ekonomik canlanmanın hız kestiği bir yıl olmuştur. Normalleşme evresinde hızla canlanan küresel talep karşısında, kapanma döneminde yaşanan faaliyet duruşları ve ertelenen yatırımlar nedeniyle arz yetersizliği ve tedarik sorunları ile karşılaşılırken, global hammadde ve emtia fiyatları rekor artışlar göstermiştir. Tedarik zincirinde yaşanan sorunlar arz-talep uyumsuzluğuna yol açarken gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere genişleyen bir enflasyon sarmalı küresel ekonomide yeni bir tehdit olarak ortaya çıkmıştır.
Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere birçok merkez bankasının pandemi sürecinin başından itibaren uygulamaya koyduğu genişlemeci para politikaları sonucunda piyasada likiditenin bollaşması ve ekonomik aktivitenin güçlenmesi, enflasyonist etkileri körükleyen önemli bir etken olmuştur. Yılın son çeyreğine gelindiğinde, enflasyonist eğilimin kalıcı olduğuna kanaat getiren başlıca merkez bankaları, varlık alımlarını sınırlandırarak, para politikalarını sıkılaştırma hızını artırmaya başlamışlardır. 2021 yılında faiz oranlarını sabit tutan FED ve ECB, tahvil alım programlarını sonlandıracaklarını açıklarken, FED’in 2022 yılında faiz artırımına gitmesi beklenmektedir. Önümüzdeki dönemde, gelişmiş ülkelerde gevşek para politikalarından kademeli ve kontrollü çıkışın, risk primleri artışa geçen gelişmekte olan ülke ekonomilerine olan sermaye akımlarını olumsuz etkilemesi beklenmektedir.
IMF, Ocak 2022’de yayınladığı Dünya Ekonomik Görünümü Ara Dönem Raporu’nda; 2021 için %5,9 olan büyüme tahminini korurken, küresel ekonominin 2022 yılına beklenenden daha zayıf bir görünümle girdiğini belirterek, yıla ilişkin büyüme beklentisini %4,9’dan %4,4’e indirmiştir. Gelişmiş ülke ekonomilerinin 2021 yılı büyüme tahmini %5 olurken, gelişmekte olan ülke ekonomileri için %6,5 büyüme tahmin edilmiştir. Aynı raporda Türkiye için kaydedilen büyüme tahminleri ise 2021 için %9, 2022 için ise %3,3 olmuştur.
Diğer taraftan 2021 yılı, iklim krizinin etkilerinin derinleştiği ve yangın, sel felaketleriyle kendini gösterdiği bir yıl olmuştur. Bu gelişmelerin gölgesinde Temmuz 2021’de Türkiye Ticaret Bakanlığı tarafından dokuz ana başlıktan oluşan Türkiye Yeşil Mutabakat Eylem Planı yayınlanmıştır. Küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılmasını hedefleyen Paris Anlaşması’na 10 Kasım itibarıyla Türkiye de taraf olmuş ve sera gazı emisyonlarını düşürmeye ilişkin olarak 2053’e kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşma taahhüdünde bulunmuştur.
Orta ve uzun vadede; tedarik zincirindeki bozulma, artan enerji fiyatları, yükselen enflasyonist eğilimler ve iklim krizinin giderek somutlaşan sonuçları büyümeyi baskılayıcı unsurlar olarak karşımıza çıkabilecektir.
Türkiye ekonomisi büyüme eğilimini korumaktadır.
Türkiye ekonomisi, büyüme ivmesini 2021 yılında da koruyarak bir önceki yılın baz etkisinin de katkısıyla %11 büyüme kaydetmiştir. Hızlı büyümede düşük bazın katkısıyla önemli rol oynayan özel tüketim ve rekor seviyeye ulaşan ihracat, büyüme performansında itici güç olmuştur. Son çeyreğe bakıldığında ise en hızlı büyümenin iç tüketim tarafında gerçekleştiği görülmüştür.
Özellikle yılın son çeyreğinde Türk Lirasındaki değer kaybı hızlanırken, döviz kurlarında ve küresel ölçekte emtia ve enerji fiyatlarında kaydedilen yüksek seviyelerin maliyet kanalı üzerinden enflasyonist baskıları artırdığı 2021 yılında TÜFE yıl boyunca yüksek seyretmiş ve yıl sonunda %36,08 olarak gerçekleşmiştir.
2021 yılı genelinde sergilenen güçlü ihracat performansı ve turizm ve taşımacılık gelirlerindeki toparlanma cari dengede iyileşmeyi beraberinde getirmekle birlikte, emtia ve enerji fiyatlarındaki yükselme eğilimi cari açık üzerinde yukarı yönlü risk oluşturmaya devam etmektedir.
Hedefimiz sürdürülebilir hizmet ve başarı
2021 yılında, normalleşmenin hızlanması ve ekonomik aktivitenin hareketlenmesi ile leasing sektöründe de canlanma izlenmiş, işlem hacmi geçen yıla göre %21 artışla 4 milyar ABD dolarına ulaşmıştır.
İş Leasing, bir önceki yıldan deneyimlediği zorlu pandemi şartlarını güçlü öngörüleriyle fırsata çevirdiği 2021 yılında da, KOBİ’lere ve reel sektöre güçlü destek vererek ekonomiye katkısını perçinlemiştir. Şirketimiz güçlü özkaynakları ve çeşitlendirilmiş fon kaynakları ile müşterilerine desteğini artırırken, etkin kredi riski yönetimi sayesinde aktif kalitesini korumaktadır.
Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme büyüme rotamızın temel eksenleridir. İş Leasing, yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanına odaklı bir strateji ile hareket ederken, güneş enerjisi alanındaki finansman çözümleri ile 2021 yılında da adından sıkça söz ettirmiştir.
Önümüzdeki dönemde, hızlı değişime uyum ve belirsizlikler karşısında doğru ve öngörülü kararlarla ilerlemek en önemli olgulardan olacaktır. İş Leasing, güçlü risk algısı ve yönetimi, dijital alanda inovatif dönüşüm ve veriye dayalı çevik karar alma süreçleri ile hizmet kalitesini ve rekabetçi üstünlüklerini ileri taşımaya kararlıdır.
Sağlıklı ve yaşanabilir bir gelecekte, her zaman başarılarımızı paylaşmayı dilediğimiz İş Leasing ailesine ve tüm paydaşlarımıza şahsım ve Yönetim Kurulu adına teşekkür ederim.
Saygılarımla,
Murat Bilgiç
Yönetim Kurulu Başkanı