2019 yılında yaşanan işlem hacmi daralması sonucu leasing alacaklarının ciddi boyutta eridiği sektörde, 2020 yılı iyi başlamış, ancak Mart ayı ile birlikte pandeminin getirdiği önlem ve kısıtlamalara bağlı olarak ekonomik aktivitedeki yavaşlama leasing taleplerinde ciddi bir düşüşe yol açmıştır.
BDDK tarafından, salgının finansal ve ekonomik etkilerinin sınırlandırılmasına ilişkin alınan tedbirler kapsamında, ekonomik ve ticari faaliyetlerinde iş kaybına uğrayan firmaların nakit akışlarına destek olabilmek ve salgının etkisini hafifletebilmek amacıyla, sektördeki şirketler tarafından leasing taksitlerinin ertelenmesi hususunda mümkün olan her türlü destek sağlanmıştır.
Yılın ikinci çeyreğinde ekonomik aktivitede dip seviye görülürken, 2020’nin üçüncü çeyreği itibariyle ekonomi ve sanayi üretimi hızlı toparlanma eğilimine girmiştir. Ekonomideki toparlanma leasing sektörüne etkisini hızlı bir şekilde göstermiş, sektörün işlem hacminde Temmuz ayından itibaren artış gözlemlenmiştir.
Ağustos ayı başından itibaren Bankaların kredi artışının sınırlandırılması kredi talebinin banka dışı finans kuruluşlarına yönelmesine yol açmış; sektör bu eğilimden hacim açısından pozitif yararlanmıştır.
Sektörün toplam işlem hacmi %29 artışla 3,3 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. 2020 yılında leasing sektörünün 2019 yılının aksine hem TL hem de dolar bazında büyüdüğü görülmektedir.
İşlem hacmindeki artışla finansal kiralama sektörünün net leasing alacakları ve toplam aktifleri de büyüme göstermiştir. Sektörün finansal kiralama alacakları 57,3 milyar TL, toplam aktifleri 70,3 milyar TL olmuştur. Özkaynakları 12,4 milyar TL olan sektörün dönem net kârı ise 1,5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
Finansal kiralama sektöründe yatırımların dağılımına baktığımızda; ilk sırayı %17,9 pay ile iş ve inşaat makineleri, ikinci sırayı %14,1 pay ile gayrimenkul, üçüncü sırayı %13,9 ile diğer makine ve ekipmanlar alırken, tekstil makinelerinin payının %12,0, karayolları taşıtlarının payının ise %11,1 olduğu görülmektedir.
Türkiye’de özel kesim sabit sermaye yatırımlarının leasing ile finanse edilme oranı ortalama %4,5- %5,5 aralığında seyretmekte olup, 2020 yılında bu oran %3,30 seviyesine gerilemiştir. Leasing işlem hacminin ülke büyümesi ile korelasyonunun yüksek olması nedeniyle, beklenen büyüme seviyelerinin elde edilmesi halinde leasing işlem hacmi de artma potansiyeline sahiptir.
Salgın sonrası ekonomideki dengelenme ve toparlanma sürecinin 2021 yılında piyasalara ve yeni yatırımlara olumlu yönde etki edeceği, yasal düzenlemelerin uygulamaya girmesi sonucu dijital müşteri edinimi ve elektronik sözleşme imza süreçlerinin devreye alınması ile yeni müşteri kazanımı açısından 2021 yılının daha verimli bir yıl olacağı öngörülmektedir. Rekabetin ağırlıklı KOBİ finansmanı üzerinden sürdüğü, 38 bin müşteriye hizmet sunan leasing sektöründe KOBİ’lerin yanında, ölçeği daha yüksek ticari şirketler de mercek altında tutulmakta ve ticari şirketlerin yatırım kararlarında leasing finansmanının yer alması hedeflenmektedir.